“Farklı ortamlarda verinin üretilme hızı ve miktarı o kadar arttı ki, bu veri kümelerini bir araya getirerek anlamlı bilgiye dönüştürme ve stratejik kararlar sırasında kullanabilme gibi konular kurumların aşması gereken önemli bir sorun. Bugün tüm özel sektör, kamu kurum ve kuruluşları saydam ve hesap verebilir yönetim oluşturmak amacıyla reformlar yapıyor ve karar verme süreçlerini güçlendirmek için stratejik planlamalarla performans esaslı projeler geliştiriyor.”
Veriyi
Bu noktada yeni nesil teknlojilere sahip, yeni gelişen veri ortamları ile entegre olabilen, işletim sistemi bağımsız bir yazılımla her cihazdan her ortamda bu verileri karara dönüştürebilme ihtiyacı; Can Doğu’ya göre, kendileri gibi tedarikçilerin olabildiğince hızlı, kolay kullanılabilir, esnek geliştirme arayüzüne sahip raporlama aracının farkındalığını arttırma zorunluluğunu gündeme getiriyor. Çünkü artık, her ne kadar saklanarak ilerleyen dönemler için kullanılması gerekse de, olası kısa dönemli fırsatlar için de veriyi hızlı işleyebilmek ve onu bilgiye, aksiyona dönüştürmek şart. Can Doğu, bu dijital evrimin ulaşacağı noktaları şöyle anlattı:
“Bu evrim kurumlarda sadece belirli noktalarla sınırlı kalmayarak yönetimden farklı departmanlardaki çalışanlara, tedarikçilerden bayilere kadar sistemin her bir bileşenini bu değişimin içerisinde tutmak ve adapte etmek zorunda bırakıyor. Kurumlarda üst yönetim ve bilişim teknolojileri bu alana öncülük eden alanlar olarak düşünülse de, dijital ve veri başlıklı yeni birimlerin oluşması ve ilgili yöneticilerin belirlenmesi ile kurumların çok daha bütünleşik ve paylaşımcı bir ortamda bu süreci geçirmesine yardımcı oluyor. Özellikle İK gibi birimlerde bu dijital altyapı ve kullanıcı, yani çalışan alışkanlıklarına uyum sorumluluğunu getirse de, en önemli sorumluluklarından biri bu dijital değişime adapte olabilecek profilleri kuruma kazandırma ve kurumda çalışanları bu yönde eğitim ve seminerle ileriye taşımak.”