Ar-Ge’ye dayalı yerli üretimde lider olarak üzerlerine düşen sorumluluğun bilinciyle her zaman en büyük hedeflerinin ‘her segment ve büyüklükteki işletmenin bilişim ihtiyaçlarına en optimal çözümleri sunmak’ olduğunu belirten Nurşen Yıldırım, ekledi: “Bunun için kurulduğumuz günden bu yana bilinçli bir şekilde Ar-Ge birimini güçlendirdik. Teknolojinin sunduğu yenilikleri yeni ürün ve çözümlerimizle kesintisiz olarak pazara sunmak, öncü ve pazar lideri olarak önceliğimiz.” Geleceğe yönelik yatırımlarının da devam edeceğini söyleyen Nurşen Yıldırım, Karel olarak hep uzun vadeli bir bakış açısını benimsediklerinin altını çizerek, “Böylece ekonomi ve siyasal ortamda meydana gelen anlık dalgalanmalardan da minimum etkileniyoruz. Bu bakış açısında Karel’in sanayici tarafının katkısı var” yorumunu yaptı. Nurşen Yıldırım, Bilişim 500 araştırmasını Türkiye BT sektörü açısından da şu sözlerle değerlendirdi:
“Türkiye, teknoloji alanında yüksek kalitede yerli üretim için ihtiyaç duyulan insan gücüne, mühendislik bilgisine ve donanımına sahip önemli bir pazar. Bu yüzden, Bilişim sektörünün yüksek teknolojili, ihtiyaçlara göre esneyebilen, yüksek katma değerli ürün ve hizmet üretebilen bir refleksle kendi dinamiklerini yeniden oluşturması gerekiyor. Aksi halde, çoğunluğu ithalata dayalı bir sektörün uzun vadeli katma değer yaratmasını ve ekonomiye katkıda bulunmasını bekleyemeyiz. Bilişim 500, ülke ekonomisinin lokomotifi görevini gören BT sektörünün gelişimi için çaba harcayan firmaların taçlandırıldığı, sektörün en saygın organizasyonlarından biri. “Türkiye Merkezli Üretici” ödülü ilk kez 2013 yılında verilmeye başlanan çok önemli bir kategori. O yıldan bu yana birinciliğe layık olduğumuz bu kategori, bölgesel güç olabilecek birçok Türk firmasına örnek olması bakımından da çok önemli bir işlev görüyor.”