Umut verici gelişmelere rağmen…
Gelişen dijital girişim ekonomisinin girişimciliğe motivasyon olarak, Türkiye’ye ise ekonomik katkı olarak yansıyacağı beklentisini dile getiren Başak Taşpınar Değim’e göre, bu yüzden dijital girişimcilerin sayısının artması ve girişimci adaylarının özendirilmesi şart. “Girişimci kültürü ve kod yazma alışkanlıklarını ise daha ilköğretim döneminde kazanan kuşaklar yetiştirmeliyiz” diyen Değim, şu yorumu yaptı:
“Son dönemde basından da takip ettiğim kadarıyla bu konuda ülkemizde güzel gelişmeler yaşanıyor. Bu alanda çocuklara yönelik sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiriyor. Bu tarz gelişmeler umut verici. Ayrıca, üniversiteler ve eğitim kurumları, şirketler ve sanayi kuruluşları ve meslek örgütleri de bu vizyona katkı sağlamak için ortak çalışmalar yürütmeliler.”
İhtiyaçları anlayan bir ekip
Aynı fikirle yola çıkan girişimciler arasında bile gerçek tüketici ihtiyacını anlayabilenler, gerçek bir sorunu çözebilenler ve işini hep daha iyi yapmak için çok çalışanlar başarılı olabiliyor. Doğru iş sonuçlarını ortaya koyabilmek ve hedef odaklı büyümek için her zaman tüketici davranışını iyi analiz edebilmek, son teknoloji ve yenilikleri kullanıcılarla buluşturabilmek şart. Girişimcilik tekil bir kavram gibi gözükse de, Değim’in de dikkat çektiği gibi, başarı için iyi bir ekip olmak ve müşterinin ihtiyaçlarını anlayarak ürünü geliştirmek çok önemli. “Girişimin dijital bir iş modeline sahip olması da girişimci ve ekibinin teknolojiyi iyi bilmesini gerektiriyor” diyen Başak Taşpınar Değim, “Türkiye’de başarılı olmuş ve belli bir iş modelinin doğruluğunu kanıtlamış girişimlerin dünyaya açılmaması için bir neden yok. Girişimcinin yerel olarak çözdüğü sorun, dünyada farklı ülkelerde de çözülmeyi bekliyorsa, başarı kaçınılmaz. Öncelikle girişim ekosisteminin gelişmesi ve güçlenmesi gerek. Buradaki en önemli adımın ‘işbirliği yapan paydaşların sayısının ve işbirliği niteliğinin artması’ olduğunu düşünüyorum” dedi.