“Bilgi kullanıcılarına daha zengin kullanıcı arayüzü ve daha iyi kullanım deneyimini sunmak istiyoruz. Grafik işlemini CPU’dan alıp, bunu sanallaştırma önceliğiyle hareket ediyoruz. VGX kavramı buna sesleniyor ve bu yapıda her unsur bulut tabanlı. Geçen yıllarda işistasyonlarında oluşturduğumuz bu yapıyla yüzde 90’ın üzerinde pazar payımız var. Tüm uygulama şirketleri ile çalıştığımız için payımız bu kadar yüksek.”
Görsel açıdan dönüm noktası
Bu yapı, grafik işlemcilerin uygulamalarla tam uyumunu sağlarken, iş kalitesini yükseltiyor, süreci hızlandırıyor. Çünkü Boitano’nun dikkat çektiği gibi, önemli olan konu masaüstü yapıdan buluta geçiş yapıldığında da aynı hız ve kalite vaadini verebilmek. Bu kavramda VGX K2, ailenin ikinci üyesi ve çok farklı bir mimari içeriyor. Toplam 24 ay ayın bu mimariyi geliştirmek için değerlendirildiğini söyleyen Boitano, “Bu, kapasite ve görsellik adına çok önemli bir yapı ve rakiplerimizden daha hızlı hareket etmemizi sağlıyor. Çünkü rakiplerimiz, bu yapıyı bütünsel olarak bulut için inşa etmiyor” dedi.
Citrix, Microsoft gibi önemli şirketlerle işbirlikleri, Boitano’ya göre, kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak adına bir gereklilik ve bu işbirliği, onların da kullanıcılarına VGX tarafından sağlanan belli vaatleri verebilmesini sağlıyor. Çünkü bu yapı; geliştirme ve paylaşım süreçlerini hızlandırırken, VGX ile tüm uygulamalar kullanılabiliyor. VGX çözümlerinin bulut tabanlı olması bu süreci daha da pratik hale getiriyor. “Bulut işlem için geliştirilmiş tek grafik platformu VGX ve hedef; yüzde 100 uygulama erişim imkanını sunmak” diyen Boitano, şöyle devam etti:
“GPU konusunda yeniliklerimiz bitmiyor. K2 yapısı, işistasyonu performansı da sunan ilk bulut GPU’su ve bu yapı, 2013 yılında daha da öne çıkacak. Bütçemizde Ar-Ge çalışmaları önemli yer alır. Çünkü genel olarak ‘yüksek performans işlem’ odaklı çalışmalarımızın sonu hiç gelmiyor. Bulutta GPU, en iyi kullanıcı deneyimini sağlamaya yönelik çalışmalar ve tabii ki işin mobil tarafında bunları sağlamak önemli. Tüketiciye yönelik BT uygulamalarının gelişimi ışığında bu çalışmalar da hızlanarak ve artarak sürecek. Örneğin CUDA 5, yeni nesil geliştirme araçlarımızdan biri. Uygulamalarından en iyi performansı almak isteyenler bu pakette aradıklarını bulabilecek, yüksek performans elde ederken, uygulamalarını optimize edebilecekler. Bulut belli teknolojilere erişimleri kolay ve daha kaliteli hale getirdikçe, bizim de bu yapıda yapacağımız çalışma ve fırsat potansiyeli artıyor. Kullanıcı zengin etkileşim istiyor ve bunu sunuyoruz.”
İstanbul’da ofis zamanı
Justin Boitano’ya göre Türkiye inanılmaz bir pazar ve bu kapsamda NVIDIA bazı stratejik hamleler yapıyor. Yerel bir ofis açarak bu potansiyeli daha net gözlemleyeceklerini belirten Boitano, “Şu anda bir Türkiye ofisimiz yok. Ama sitemiz Türkçe. Bu pazarın potansiyelini anlamaya, buna uygun nasıl bir yatırım yapmamız gerektiğine odaklı çalışıyoruz” diyerek 2013 yılında İstanbul’da küçük bir ofisin faaliyete geçeceğini bildirdi. Boitano devam etti:
“İlk etapta dar bir kitle ile başlayacağız bu işe. Türkiye’de çok sayıda dağıtıcı ve satıcı var ve önceliğimiz kendimizi, ürünlerimizi en kapsamlı şekilde onlara anlatmak. Yerel ihtiyaçları anlayıp buna göre konumlanmak önemli. Çünkü tüm ürünlerimizle birçok sektöre seslenebiliyoruz. Bu nedenle 2013 yılında küçük bir ofisle Türkiye’ye adım atarken, eğitim ve geliştirme başlığı bizim önceliğimiz. Bulut odaklı çalışmalar, sektör şirketleri ile sinerji işimizin temeli. Çünkü gelecek bulutta ve bunu destekleyecek cihaz ve uygulamaların önemi daha da artacak.”