Yer: Sumter kasabası, Güney Carolina, ABD. Kişi: 11 yaşındaki Lexie Kinder. Doğuştan sakatlığı: Akciğer atardamar kapağı yok (pulmoner atrezi). Kanı, oksijeni alamıyor. Hızla yoruluyor. Bebekken iki ameliyat geçirmiş. Ama başarılı olmamış. Annesi, dayanamayıp onu terk etmiş. Bu nedenle Lexie’ye kalp ve akciğer nakli yapılamamış. 4 yaşındayken, birisi evlat edinmiş. Lexie, bu sakatlık nedeniyle evden çıkamıyor. Okula gidemiyor. Tam bir dram.
Lexie’nin eğitimi için bölge eğitim yönetimi 6 bin Dolarlık bir robot tahsis etmiş. Web kameralı gerçek zamanlı “canlı yayın” yapan 1.20 boyundaki robot, okulda Lexie’nin “yerini” almış. Kız da evinde laptop başında sınıfını izliyor, ders katılıyor. Robotun ekranında Lexie’nin de yüzünü görüyor arkadaşları, hocaları. Onunla konuşuyorlar. Lexie, evinden, okuldaki robotu hareket ettiriyor. Öyle ki robot, sınıfta Lexie’nin “sırasında” duruyor. Lexie, her sabah sınıfla birlikte “Ülkeye sadakat andını” söylüyor. Lexie, hasta olduğu zaman da (sık hastalanıyor) yine de okula, derse devam edebiliyor evinden.
Belki tek bir tanecik örnek bu, ama yine de tek bir çocuğun hayatına kalite katan, hatta belki eğitimini ilerletmesini de sağlayacak bir fırsat. Uzaktan eğitim dediğimiz şeyin en dramatik şekli.