Sektörel planlama yapılmalı, ekosistem oluşturulmalı
Endüstri 4.0’ın iş gücü ve insan kaynakları yapısına büyük etkisi olacağına inanılıyor. Bu kapsamda yeni iş alanları oluşacak; yazılım, veri araştırma ve analizi, geleceğe yönelik analizler (predictive analysis) gibi konular çok daha önem kazanacak. Sanayi 4.0 ve dijitalleşmenin getirdiği tüm bu fırsatlardan yararlanmak için gerekli dönüşümü özel sektörle birlikte ülkenin siyasi ve fikir liderleri, akademisyenleri, sivil toplum kuruluşları gerçekleştirmeli. Bu vurguyu, “Türkiye olarak daha fazla yatırım yapmamız gerek” tespiti ile pekiştiren Cenk Kıvılcım’a göre, kuvvetli olduğumuz ve inşaat, turizm, finans, enerji, tarım, ulaştırma/lojistik, ufak makina üretimi gibi stratejik gördüğümüz sektörlerde bir dijital ajanda oluşturmamız gerek. Odaklanılan alanlarda özellikle büyük küresel şirketlerle bu sektörlerin öncü firmaları, start-up firmalar ve akademisyenlerle odaklı ekosistem oluşturmak ve onların ekosisteminden faydalanmak da şart. Örneğin inşaat, Türkiye’nin güçlü olduğu bir sektör. Akıllı bina konusunda liderliği alıp çözüm ve yerli yazılımcıların oluşturduğu bir ekosistem kurgulanmazsa, gelecekte katma değeri yüksek çözümleri yurtdışından ithal etmek zorunda kalan bir sektör haline gelebilir. Bunun için öncü BT firmaları, inşaat sektörü, inşaat sektörüne yönelik Türk yazılım firmaları ve TOKİ çalışma grupları kurup dijital dönüşüm stratejisi oluşturup bunu somut adımlara dökmeli. Bu çalışma grupları küçük ve dinamik olmalı. Ayrıca, sektör odaklı veri toplama (data mining) ve analizinin önemi artacağı için Türkiye’nin kuvvetli olduğu sektörleri destekleyen ve dijital sistemler için yönetim yazılımları ve son kullanıcı uygulamaları fırsatları Türk bilişim start up’larının oluşmasına fırsat verecek. Büyük bilişim firmaları ile çalışmaları sayesinde de dünya pazarına çok daha kuvvetli açılabilecekler. Bu anlamda dijitalleşme, Türkiye’den uluslararası markalar çıkarması için önemli bir fırsat.”