Oracle, birçok çözümünü ‘bulut’la pekiştirmeye başladı
Şatana, 2016’daki önceliklerinin, özellikle Ankara ve kamu camiası içerisindeki kullanıcıların yani devletin öncelikleriyle örtüştüğüne dikkat çekerek “Onlar hangi projelere ağırlık verecek ve zaman ayıracaksa biz de ürünlerimiz, çözümlerimiz ve hizmetlerimizle beraber o projelere odaklanıyor olacağız. Teknolojik olarak da; zaten bugünün anlam ve önemiyle ilgili olarak hemen söylemek isterim ki ‘Oracle Cloud’ yani ‘Bulut Çözümleri’, Oracle’ın tüm dünyadaki en öncelikli konularından bir tanesi. Kullanıcıya sonsuz avantajlar sağlanıyor. Bulut ortamına geçişle beraber; zamandan, maliyetten, iş gücü ve birçok başka kaynaklardan avantaj elde ediliyor. Oracle; hemen hemen şu anda sahada sunmuş olduğu birçok çözümünü ‘Bulut’la pekiştirmeye başladı. Portal uygulamalarını, iş zekâsı raporlamalarını, mobil uygulamaları, test ve geliştirme ortamlarını, felaket kurtarma ya da uzak yedeklik olarak sayabileceğimiz her türlü ‘Bulut Hizmeti’ni ve hatta büyük veri analitik çözümlerini ‘Public Cloud’ ortamında (PaaS) Oracle olarak sunabiliyoruz, altyapı imkânlarını ‘Bulut’ ortamında verebiliyoruz.” Kurumlar ve kullanıcılar isterse, ‘Private Cloud’ denilen kendi ortamlarında, özel Bulut hizmetleri ile de sağlayabildiklerinin altını çizen Şatana, “Türkiye’de bununla ilgili çok güzel çalışmalar yaptık. ODTÜ Geliştirme Vakfı Okulları’nın portal projesi; tamamen Oracle’ın ‘Public Cloud’undan sunulan bir çözüm. Milli Eğitim Bakanlığı ile beraber yaptığımız ve özellikle öğrencilerimizin kodlamaya yönelik çalışmalarını tamamlayabilmesi ve pekiştirebilmesine yönelik programlama eğitimini de bulut hizmetleri üzerinden sunmaktayız” dedi.
Yerli yazılım iş ortaklarımızla bulut hizmetleri sunmak önemli önceliklerimizden
Kamu kuruluşlarının buluta bakışını da değerlendiren Cem Şatana, “Bulut önümüzdeki günlerin vazgeçilmez hizmetlerinden bir tanesi olacak. Ben önümüzdeki üç, beş yıl içinde tüm dünya genelinde bilişim hizmetlerinin yüzde 35 ile yüzde 50’ye varan kısmının tamamen bulut hizmetlerine dönüşeceğine inanıyorum. Türkiye’de, yine Ankara’daki birçok projede de, öncelikli olarak ‘Private Cloud’ yani özel bulut çözümleri ile ilgili ilerlemeler var ki bunlardan en önemlisi Kamu Entegre Veri Merkezleri. Kamu kurumları doğal olarak bazı endişeleri ortadan kaldırmak için veri merkezlerindeki verilerin ve sistemlerin kendi ortamlarında ve Türkiye sınırları, ülke sınırları içerisinde olmasını tercih ediyor. Hem yazılım hem de donanım çözümlerimizle ‘Private Cloud’u itekleyecek ve ileriye taşıyacak olan hizmetlere ve ürünlere sahibiz. Çok yakında ‘Public Cloud Sistemi’ dediğimiz bir sistem sayesinde, PaaS hizmetlerini, kullanıcının kendi veri merkezi ortamında ilgili donanımları sağlayarak sunuyor olacağız. Bu bence bir evrim. Kalkınma Bakanlığı’nın strateji ve eylem planı içerisinde de, bulut bilişime önemli yer ayrılmış durumda. Bulut bilişime geçişin kamu kuruluşlarına sağlayacağı avantajlar planda da mevcut. Bundan sonrası bunun bir an önce hayata geçmesiyle ilgili” açıklamasını yaptı. Türkiye’de var olan yerli yazılım iş ortaklarıyla da bulut hizmetleri sunmanın önemli öncelikleri arasında olduğunu kaydeden Şatana, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü Türkiye olarak bilişim sanayinde katma değerli hizmetleri üretip, bu üretmiş olduğumuz hizmetleri yurt dışına, yakın coğrafyaya pazarlayarak ülkemize gelir sağlayabiliriz. Biz Türkiye’den, Orta Afrika’ya, Güney Afrika’ya, Türkiye Cumhuriyetleri’ne, çok yakın zamanda belki de İran’a çözümler sunuyor olacağız. Bu yüzden yazılım evlerimizin çözümlerini buluta taşıyarak bu hizmetleri yurt dışına sunmaya çalışıyoruz. Ekim ayında Amerika’da ki yapılan ‘Oracle Cloud’ etkinliğinde, yerli iş ortağımız Sisoft kendi sunduğu hastane bilgi yönetim sistemini Oracle’ın ‘Cloud’ ortamına taşıyarak bu konudaki dünya çapındaki önemli ödüllerden bir tanesini aldı.” Şatana, 2016’daki önceliklerini sıralamaya devam ederek şunları aktardı: “İkinci önceliğimiz büyük veri ve analitik karar sistemleri. Diğer önemli konulardan bir tanesi de ‘güvenlik’ konusu ki ben bunu özellikle kamu kuruluşları için vurgulamak istiyorum. Şu anda güvenlikle ilgili konular, çok konuşulmasına rağmen maalesef arzu edilen seviyede değil. Bilişim camiası içerisinde yeterli yatırımların yapılmadığı bir alan olarak ortaya çıkıyor. Bir diğer önemli konu da; mobilite. Kendi içimizdeki yazılımların birçoğunu mobil ortamdan erişilebilir hale getirdik.”