Sürdürülebilir kalkınma için yeşil sanayi
Almanya Büyükelçiliği Müsteşarı Thomas Kurz, sanayi alanlarının, sanayileşmenin itici gücü olduğunu anımsattı ve bu alanların özellikle KOBİ’lere altyapı ve ortak kullanım alanı sağladığına işaret ederek “Atık yönetimi, lojistik, enerji etkinliği ve çevresel konular firmaların etkin üretim alanında önemlidir. GIZ, Türkiye’de ikili teknik iş birliğinin 1969’dan bu yana temel oyuncusudur” açıklamasını yaptı. Kurz ayrıca, GIZ’ın, kapasite geliştirme, mesleki eğitim, sürdürülebilir sanayi ve çeşitli başlıklarda 400’den fazla proje gerçekleştirdiğini söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Genel Müdür Yardımcısı Sabahattin Dökmeci ise doğal kaynakların sınırsız olmadığını, bozulan ekolojik dengenin yeniden teşekkülünün zor olduğuna değindi. Dökmeci, “Ülkemizdeki hızlı ekonomik büyüme, artan miktarda atıklara yol açmaktadır. Atık yönetimi, kıt olan enerji ve hammadde kaynaklarının maksimum şekilde kullanılmasını sağlamaktadır.” görüşünü dile getirdi. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, dünyanın 7 milyarı aşan nüfusuna dikkat çekerek insanlığın her geçen gün artan ihtirasının, dünyayı sürdürülebilirlik anlamında son derece sıkıntılı durumlara soktuğuna işaret etti ve “Nüfusu ve paralel olarak gelir düzeyi artan dünyanın ihtiyaçlarını karşılamamız mümkün olmayacak, dünya, israf ve lüksü karşılayamayacak. OSB’ler, ülkemizin geliştirdiği bir model olarak dünyaya örnek olması gereken bir yapı. Minimun atık hedeflemeliyiz, atıkların geri dönüşümünü sağlamalıyız, kullandığımız enerjiden malzemeye kadar çok dikkat etmeliyiz. İnsanlığın istekleri arttığı sürece, sanayi üretime mecburdur. Sadece sanayi bölgelerinin sürdürülebilir olması yetmiyor. Bunun bir kavram olarak tüm insanlığın kafasında yer etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ramazan Yıldırım da, “Geri kazanımın mantığını ve önemini kavramış olmalıyız. Gelişmiş ülkeler tarafından yeni politika arayışları başlatılmıştır. Birçok ülkede doğal kaynakların minimum kullanımına yönelik uygulamalar görülmektedir. Bugüne kadar üretim sistemlerinde yalnızca işletmeler düzeyinde başarılar elde edilmiş ancak topluma yaygınlaştırılamamıştır” dedi ve sürdürülebilir kalkınmanın en önemli alanlarından biri olarak yeşil sanayi alanlarını gösterdi.