Bilişim, çocuklara oyunla anlatılabilir!
Konuşmasında eğitimin önemine vurgu yapan Eczacıbaşı, “Teknoloji birçok konuda olduğu gibi eğitimde de seçenekler sunuyor. Türkiye Bilişim Vakfı olarak eğitimle ilgili farklı önerilerimiz var. Çocukların oyunlarla daha iyi öğreneceğine inanıyoruz. En iyi öğreten oyunlara ödüller vermeyi planlıyoruz. Bilişimin, çocuklara oyunla anlatabileceğini savunuyoruz. Bu gibi seçeneklerin Türkiye’de artması en büyük dileklerimizden” açıklamasını yaptı. Etkinliğin en küçük konuşmacıları Üstün Zekalılar Eğitim Merkezi’nin (ÜST-ZEM) Küçük Mucitler’i; “Engeller takılmak için değil, yıkılmak için vardır” diyerek görme engelliler için tasarladıkları bastonu sergilediler. Bigalı sunumunda, “İlham fikre, fikir projeye, proje ise ekonomik ve kültürel kalkınmaya dolayısıyla toplumsal etkilere sebep oluyor” ifadesini kullandı. Toksöz ve ekibinin tasarladığı ‘sanal-gerçeklik simülasyon makinesi’nde ise davetliler engellilerin yaşamlarını deneyimledi. Başarının ve başarısızlığın nedenlerini anlatan Çakmakcı, başarısız projelerinin yüzde 56’sının ekip içerisindeki yaşanan iletişimsizlikten kaynaklandığına dikkat çekti. O’Dwyer ünlü ressamların eserlerinden ilham aldığını ve kariyerine bu şekilde yön verdiğini anlatıp konuşmasının sonunda izleyicilere ayna tutarak yaşamını tasarlama edimini elinde tutmak isteyen herkesin esin kaynağının aslında kendi benliğinde yattığını gösterdi. Vural, herkese ilham olabilecek ‘Kaygılarımız, Umutlarımız’ konuşmasında “Tek yapmamız gereken, bir şeyler yapmak” mesajını verdi. Özbek ise ‘Yaşamımı Değiştiren Kuş’ olarak andığı kuşun yaşamını yeniden tasarlamasına nasıl yol gösterdiğini paylaştı.
O’Dwyer, etkinliği şöyle tanımladı: “TEDxAnkara Citadel’i bir sanat eseri kıvamında sahneye koymayı başaran küratör Berrin Benli’yi alkışlıyorum; ortaya teknoloji ile estetiği buluşturan özgün ve kolay unutulmayacak bir tasarım çıkardı.”