Son 5 yılda ülkemiz, yüksek teknolojili ve orta yüksek teknolojili üründe toplam 267 milyar 583 milyon dolar açık verdi. Çok ithal ettik. Az ihraç ettik. Yüksek teknolojili ihracatın, toplam ihracat içindeki payı 5 boyunca ortalama yüzde 4 ve altında kaldı.
- Sadece yüksek teknolojili üründe açık son 5 yılda toplam 108 milyar 955 milyon dolar.
- Sadece orta yüksek teknolojili üründe açık son 5 yılda toplam 158 milyar 628 milyon dolar.
- Aynı dönemde orta düşük teknolojili üründe açık 67 milyar 186 milyon dolar.
- Düşük teknolojili üründe ise açık yok, fazla var: 128 milyar 966 milyon dolar fazla!
TÜBİSAD’ın yeni raporunun en sonundaki paragrafın şu özeti, bu sorunun cevabına dair söylenebilecek her şeyi içeriyor: “Bir yönetişim modeli ve yeni bir yapılandırma gerekli. Bu, bir topluluğu değil tüm toplumu, bir sektörü değil tüm sektörleri, bir kamu kurumunu değili tüm kamu kurumlarını kapsayıcı ve denetleyici olmak zorunda. Çünkü dijital değişimin yönetimi, eşgüdümü, etkinliği, devletin en üst düzeyinde; rolde bu konuyu sahiplenmesi, ilgili mevzuat ve kanunlarla desteklenmesiyle mümkün olabilir.” (s.194)
Çünkü, gelecek 5 yılda dijitalleşmenin gelişimini en çok kısıtlama riski olan faktörler nelerdir diye sorulduğunda “nitelikli işgücü teminindeki zorluklar” yüzde 81’i aşıyor. “Bilgi toplumuna geçiş konusunda güçlü bir siyasi irade olmaması” yüzde 43’ü aşıyor. (s.180). Bu iki kilit açılırsa, Sanayi 4.0’a doğru hamle yapabileceğiz.