Bankalar, GSM operatörleri, internet ve uydu servis sağlayıcıları gibi kurumlardan alınan hizmetlerden vazgeçmek ya da değişikliğe gitmek istendiğinde, bu talebi ilgili kuruma yazılı olarak bildirmekte fayda var. Hukukçular da çağrı merkezleri aracılığıyla yapılan bildirimlerin bağlayıcı olmayabileceğini, tüketicilerin zor durumda kalmamaları için başvurularını somut delile dayandırmalarını öneriyor. Konuyla ilgili bilgi veren Avukat Cevat Kazma, “Telefondan yapılan bildirimlerin kayda geçmemesi ya da dikkate alınmaması gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Tüketici, aldığı hizmeti iptal ettirdiğini düşünürken, karşısına çıkan borçla icra dosyasıyla karşılaşabiliyor” dedi. Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 23. Maddesi’ne göre, fesih bildirimlerinin kağıt üzerinde ya da veri saklayıcısı ile satıcıya ya da sağlayıcıya yöneltilmiş olması gerektiğini vurgulayan Avukat Kazma, tüketiciler için en sağlıklı yolun yazılı bildirimler olduğunu ifade etti ve ekledi: “Fesih bildirimiyle ilgili yaşanabilecek problemlerde, tüketicinin elinde belge olmaması halinde sunacağı hiçbir delil de olmayacak. Bu bildirimlerin e-posta, iade-i taahhütlü mektup ya da noter aracılığı ile yapılması da önemli. Böylece tüketicinin elinde somut bir delil olacak ve olası bir mağduriyet bu sayede giderilebilecek.”
VMware tarafından yayınlanan “VMware State of the Digital Workspace” raporuna göre, dijital çalışma alanı konusunda başarılı adımlar atan EMEA bölgesindeki işlet...
Turkcell Profesyoneller Kulübü “Bir Başarı Hikâyesi” uygulamasıyla geleceğe ışık tutuyor.Turkcell Profesyoneller Kulübü, yeni sosyal medya uygulaması “Bir Başarı...
Veri merkezi ve Ar-Ge merkezi ile Türkiye'deki varlığını pekiştirmeye önem veren SAP Türkiye, uç yapılardaki teknolojilere odaklanacak.
Pandemi, ciddi bir teknoloji değişimini hızlı bir şekilde yap...