1871 --> 2016 = 145 yıl gecikme

2 dakika okuma süresi.
1871 --> 2016 = 145 yıl gecikme
Osmanlı döneminde 600 yıl boyunca tasarlanan eşsiz güzelliklerin, mükemmel estetik yaratıcılıkların örneklerine bugün de hayranız. Ancak, “tasarım” diye bir kavram bize, Sanayi Devrimi’yle, Avrupa’dan damla damla gelmeye başladı. Devrim sürecinde, o zamana kadar görülmemiş mallar, ürünler, hizmetler birbirini izler olmuştu. Osmanlı, ekonomik ve kültürel yapısı nedeniyle bu devrimi idrak edemeden, sadece ürünlerin net alıcısı, net müşterisi oldu. Devrimin simgesi buhar makinesi bile Osmanlı’da, Avrupa’dan yaklaşık 50 yıl sonra 1846’da Feshane’de kullanılmaya başlandı. Bundan bir 50 yıl sonra, Yıldız Sarayı’nın bir atölyesi olarak kurulan Yıldız Porselen Fabrikası’nda bile kil dahil bütün hammadde yurt dışından ithal ediliyordu. Tasarımlar da zaten Fransız sanat zevkine göreydi.
Tasarım diye bir kavramın bizim kültüre “icat” sözcüğüyle girmeye başlaması 1871 Alamet-i Farika (Arma, damga, işaret) Nizamnamesi’nden ve 1880 İhtira (Patent) Beratı uygulamasından çok sonra pek yavaş, ve ancak Cumhuriyet’le gelişebildi: Sanayii Teşvik Kanunu’nun kabulü 1927.
1965’te bir Marka Kanunumuz oldu ama patent yasasına dönüşemedi. 1995’te Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olduk. 1996’da AB Gümrük Birliği’ne katıldık. Bu sayede hiç olmazsa markalarla patentleri ve ilgili diğer mevzuatı birleştirerek bir Kanun Hükmünde Kararname çıkartıldı. 20 yıl da böyle gitti. Nihayet, şimdi bir Sınai Mülkiyet Yasamız olabildi. İnşallah yeni patentlerimiz de ileri teknolojiyle ilgili olmaya başlar.