Yazılım tabanlı şebekeler fırsat olabilir
Seminerde düzenlenen, ‘5G: Fırsatlar ve Zorluklar’ paneline; Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cem Ersoy, University of Ottawa – ITU’den Prof. Dr. Abbas Yongaçoğlu, Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erdal Arıkan, ODTÜ’den Prof. Dr. Ali Özgür Yılmaz ve Koç Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mustafa Ergen katıldı. Nesnelerin internetinin güzel bir uygulama ve kapsama alanı olacağını söyleyen Ersoy, TETAM’ın iş birliklerine model olabileceğine, çok katmanlı bulut sistemlerinde senaryolarının bulunduğuna dikkat çekti. Yongaçoğlu, ‘drone’ların telsiz haberleşmedeki rolleri üzerine çalıştıklarını kaydederken Arıkan da 5G alt katmanlarında Türkiye olarak ne yapılabileceğinin düşünülmesi gerektiğini ifade ederek “Müşteri odaklı, ağı da içine alan çözümler üretilmeli. Yaratıcı çözümler geliştirmekle ilgili her türlü iş birliğini yapmak isteriz” dedi. “Şebeke teknolojilerini akıllı olarak nasıl kullanacağız?” sorusunu soran Yılmaz, “Uygulamaları yaratacak kişiler çok farklı disiplinlerden olacak. Teknolojiyi üretenler uygulamaları buluyor. Yazılım tabanlı şebekeler bizim için fırsat olabilir” şeklinde konuştu. Ergen, BT’nin telekomdan çok daha hızlı ilerlediğini vurgulayıp “Konsolidasyon altyapısına, tek merkezden tek yazılıma, yazılım tabanlı şebekeye ihtiyaç var. Pazar bize bunu dikte ediyor” değerlendirmesini yaptı. Panelde; kalifiye iş gücünün önemi de vurgulandı.
ULAK bir başarı hikâyesidir
Etkinliğin sonunda değerlendirme yapan Ahmet Hamdi Atalay, “5G ile birlikte yazılımın öne çıktığı bir dünyaya giriyoruz” ifadesini kullandı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu dünyada nasıl yer alabiliriz diye beyin fırtınası yapıyoruz. Daha kolay katma değer sağlayabileceğimiz için uygulama tarafını hedef alıyoruz. ULAK bir başarı hikâyesidir; kamuoyunda yeterince kıymeti bilinmedi. Türkiye’de artık 4G’yi bilen 500 kişi var ve 5G’ye geçmek için de bu önemli bir altyapı oluşturuyor.”