Kaliski’ye göre, iş tarihinin kendini anlatmaya en yetersiz kaldığı terim olan büyük veri yeterince anlaşılamıyor. IBM’in tahminlerine göre, insanlık günde 2,5 katrilyon bayttan fazla veri üretiyor ve dünyadaki toplam verinin yüzde 90’ı son iki yılda üretildi.
DNS sunucularındaki verilerin analizi rekabet avantajı sunuyor
Dr. Burt Kaliski’nin ifadelerine göre, eğer alan adı endüstrisindeyseniz büyük veri pek de yeni bir kavram sayılmaz. 252 milyon kayıtlı alan adı milyarlarca web sayfası anlamına geliyor. DNS’in kendisi başlı başına bir büyük veri zorluğu ve elbette fırsatları beraberinde getiriyor. Kaliski, bu süreci şu şekilde özetliyor:
“Günümüzde şirketler, iş zekâsı yazılımlarını DNS sunucularına yerleştirerek sistemlerine gelen veri akışını analiz edebiliyorlar. DNS işlemlerinin analiz edilmesiyle şirketler, alan adlarının nasıl kullanıldığı, fonksiyonları, bağlantıları ve erişimleri ya da kullanıcıların en fazla hangi bilgileri takip ettiği ortaya çıkabiliyor. Doğru analiz edildiğinde DNS sunucuları üzerinden alınan internet işlemleri verileri, kurumların rekabette bir adım öne geçmesini sağlayabilir.”
Kaliski, “Ağ aktivitesi ve DNS isteklerinin oluşturduğu trafiğin işlenmesi zararlı yazılım barındıran sitelere erişimin görülmesi ya da DDoS saldırılarının kaynaklarının görüntülenmesine de olanak tanıyabilir” diye vurguladı.