Klasik veri merkezi hizmetlerinin yanı sıra müşterilerinin ihtiyaç duyabileceği tüm BT hizmetlerini katma değerli bir şekilde veren Radore, müşteri segmentini genişletiyor. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki KOBİ’leri de hedef kitlesine ekleyen şirket, yeni iş ortaklığı modellerini de hayata geçiriyor. İstanbul MetroCity’de bulunan üçüncü nesil veri merkezlerinde 3 bini aşkın müşteriye hizmet sunduklarını belirten Radore Genel Müdürü Sadi Abalı, sorularımızı yanıtladı:
- Veri merkezi olarak nasıl bir farklılık yaratıyorsunuz?
- Veri merkezleri açısından bulunulan mekan ne kadar önemli?
- Müşterilerinize baktığınızda nasıl bir portföy ortaya çıkıyor?
Kurumların BT’ye olan bağımlılığı her geçen gün artıyor ve sistemlerin artık kesintisiz bir şekilde çalışması gerekiyor. Son dönemlerde güvenlik ve yedekleme sıkıntısı da yaşayan pek çok şirket oldu. Hatta KOBi ölçeğinin üzerindeki şirketlerde de bu tür sıkıntıların yaşandığını gözlemliyoruz. Hem bu tür sorunlarla karşılaşmamak hem de daha verimli bir BT altyapısına daha düşük maliyetlerle sahip olmak için veri merkezleri tercih ediliyor.
- KOBİ’lere ulaşmanın yolu iş ortaklarından geçiyor. Bu konuda nasıl bir yaklaşım sergiliyorsunuz?
- Önümüzdeki günlerde veri merkezleri arasında bir konsolidasyon süreci yaşanabilir mi?
- Türkiye’nin veri merkezi konusunda önemli bir bölgesel oyuncu olma şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii geçmişe göre kıyasladığımızda ise veri merkezlerinin çok daha iyi bir noktaya geldiğini görüyoruz. Örneğin 2004 yılında Avrupa ile aramızda büyük bir uçurum varken, şu an rekabet edebilecek konumdayız. Yabancı internet servis sağlayıcılarının da Türkiye pazarına girmeye başlamasıyla, bunlardan hizmet alıp Avrupa’ya daha hızlı bir şekilde erişmeye de başladık. Yavaş yavaş yabancı müşterilerin de bizden hizmet almaya başladığını görüyoruz. Özellikle Avrupa’dan talepler artmaya başladı. Avrupa’daki veri merkezlerinden altyapı anlamında farkımız bulunmuyor. Yine de altyapının en önemli kriteri olan internet erişimi kapasitesi, sektörümüzün öncelikli konuları arasında yer alıyor. Dijital bir dünyaya doğru evrilirken, bu dünyanın olmazsa olmazı internet erişiminin de mutlaka öncelikli hale gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye şu anda veri merkezi alanında dünya ortalamalarının oldukça gerisinde. Aslında şu an yaklaşık 4 kat daha büyük olmamız gerekiyor. Bu noktada gelişim sağlanabilmesi için yapılması gereken, internet erişiminin tüm ülkeye daha çok yayılması ve veri merkezlerinin internet erişimi tarafında birbirine bağlı olmasıdır.
2017 yılı hedefleri…
Teknolojik anlamda bakıldığında başta KOBİ’ler olmak üzere Türkiye’deki pek çok işletmenin gündemine giren en önemli konulardan biri dijital dönüşüm. Dolayısıyla dijital dönüşüm ile ilgili veri merkezlerinin üzerine düşen çok önemli görevler var. Dijital tarafta bir dönüşüm yaşanabilmesi için dönüşümün altyapıdan başlaması gerekiyor. Veri merkezleri de bu altyapı tarafındaki en önemli servis sağlayıcıları niteliğinde. Burada sadece fiziksel altyapıdan bahsetmiyoruz. Artık bulut platformları da bu konuda büyük önem taşıyor. Dolayısıyla öncelikli konumuz Türkiye’deki dijital dönüşüm konusunda yol almak isteyen şirketlerin süreçlerine destek olmak ve onların ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte katma değerli servisler sunabilmek. Buna ek olarak Türkiye’nin yanı sıra dünyada da önemli veri merkezleri arasında yer almaya odaklanacağız. Önümüzdeki 10 yıl içinde Doğu Avrupa ve Orta Doğu’nun en önemli veri merkezi olmayı hedefliyoruz.