Netsafe Genel Müdürü ve Kurucusu Cüneyt Kalpakoğlu ise hukuk alanında bu çalışmaları yürüten insanların uzmanlaşmış olması gerektiğinin altını çiziyor. Kalpakoğlu, “Son 10 yıldır uluslararası anlaşmalarla belirlenen konulara yönelik ülkemizde de gerekli hukuki düzenlemeler yapılıyor. Ancak bunun yanında, bilişim hukuku konusunda uzmanlaşmış avukat, savcı ve hakimlerin yetişmesi ve konuya ilişkin uzmanlaşmanın teşvik edilmesinin büyük fayda sağlayacağına inanmaktayım” dedi.
İnnova Teknoloji Çözümleri Direktörü Mehmethan Şişik, konuya ‘mahremiyetin ihlali’ tarafından bakıyor. Türkiye’de bilişim suçları ile mücadele için hazırlanmış yasalar ve yönetmelikler olduğunu ve bunların kararlı bir şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çeken Şişik: “Güvenlik adına atılan adımların kişisel mahremiyetimizi ihlal etmemesi ve özgürlüklerimizi kısıtlamaması için dikkat etmek gerekiyor. Diğer ülkelerde de zaman zaman görüldüğü gibi, uygulamada dengeyi yakalamakta bazen zorlanıyoruz” dedi. Şişik öte yandan, özellikle sahtecilik ve kredi kartı bilgilerinin çalınması gibi konularda uluslararası işbirliğini artıracak düzenlemelerle iyileştirmeler yapılabileceğini düşündüğünü belirtti.
“Etkiler küresel olduğundan savaş da küresel olmalı”Helyum Bilişim Ürün Müdürü Sinem Türk, siber suçların etkilerinin zaman ve mekân bağımsızlığından dolayı küresel olarak yaşandığını, bu nedenle bu kadar büyük çapta bir suçu kontrol edebilmek için devletlerin ortak bir çalışma ile bu suça karşı çözüm bulmaları ve siber suçlara karşı savaş açmaları gerektiğini dile getirdi. Uluslararası alanda çalışmalar yapan organizasyonları; BM, G-8 , OECD ve Avrupa Konseyi olarak sıralayan Türk, “Avrupa Konseyi, ‘Siber Suçlar Anlaşması’ ile ortak bir ceza politikası oluşturarak, toplumun siber suça karşı korunmasını sağlamayı ve gerekli mevzuatın kabul edilerek uluslararası işbirliğini geliştirmeyi hedefliyor” dedi. Türk, siber suçların uluslararası boyutta olmasından dolayı, suçluların hukuk sistemlerindeki boşluklardan yararlandıklarının altını çiziyor.”