Kurumların ağ güvenliği kadar veri güvenliği ile ilgili de bir kurumsal politika geliştirmeleri gereklidir. Yapılan çalışmalarda genellikle en temel önlemlerin bile alınmadığı ya da birçok önlem alınmasına rağmen gözden kaçan temel bir zayıflıkla alınan tüm önlemlerin boşa gittiği görülebiliyor. Organizasyon içerisinde bir standarttan bahsetmek mümkünse kesinlikle kişiye bağlı olmayan bir sistemden söz ediyoruz demektir ve böyle bir iş yerinde temel güvenliğin sağlanmış olacağını söyleyebiliriz.
Son dönemde bilgi güvenliğine yönelik tehditlerin büyük kısmı web ortamına kayıyor. Web tehditlerine karşı koruma sağlanması hayli zor ve karmaşık bir konu. Bu tehditlerden etkilenme riskini önemli ölçüde azaltacak araçların ve davranış şekillerinin benimsenmesi ve en yeni tehditlere karşı çok katmanlı, kapsamlı tekniklerden meydana gelen yeni güvenlik çözümleri kullanılması gerekiyor. Maalesef e-posta yoluyla yapılan ataklar büyük tehdit oluşturuyor. Olta saldırıları ile kullanıcılar aldatılarak ve kişisel bilgileri kopyalanarak, kendilerinden habersiz kullanılıyor.
Bilgi güvenliğinin süreç olarak yönetilmesi, kurum çalışanlarında farkındalık yaratılması, risk yönetimi ve iş süreklilik planlaması gibi aktivitelerin de uygulanması gerekmekte. Uluslararası bilgi güvenliği standartlarına uygun bir yönetim sistemi kurularak ve sürekli iyileştirme felsefesi benimsenerek kurumlar için en üst seviyede koruma sağlanabiliyor. Henüz Türkiye’de çok yeni olan bilgi güvenliği yönetim sistemi standardı, dünyanın birçok ülkesinde şart koşuluyor.
Birçok kurum dış saldırılara karşı gerekli tüm önlemleri almaktadır. Dış tehditlere karşı alınabilecek olan önlemler iç tehditlere karşı alınabilecek olan önlemlerden daha kolaydır. Kurumlar veri güvenliğini sağlayabilmek için dış tehditlere daha fazla odaklandığından dolayı iç tehditlere karşı gerekli önlemleri almamaktadırlar. İç tehditlere karşı gerekli önemlerin alınması ve bu tehditlerin de periyodik denetimlerle kontrol altına alınması gerekmektedir.
Güvenlik gereksinimi aslında güvenlik politikasının kendisidir. Bir güvenlik politikanız yoksa ne seviyede bir güvenliğe ihtiyacınız olduğunu bilemezsiniz. Güvenlik politikası da kurumun iş ihtiyaçları ve potansiyel risk analizi ile ortaya çıkar. Bu politika, güvenlik teknolojileri kullanımı ve operasyon planı ile desteklenir.
Haberleşme altyapımızın dünya standartlarına çıkartılmalıGünümüzde teknoloji yatırımları ve yönetimi son derece önem kazanmıştır. Bazı ülkeler tavsiye niteliği taşımakla birlikte ülkelerindeki tüm kurumlara hitap eden teknoloji yönetim çerçeveleri öneriyor. Tecpro Genel Müdürü İbrahim İlhan, şunları kaydetti:
“Bu çalışmaların amacı teknolojinin kurumların strateji ve hedeflerine hizmet etmesi, bunları gerçekleştirirken tüm sürecin bir bütün olarak ele alınmasını sağlamalı. Ülkemizde bu yönde atılan adımlar olsa da bana göre tam bir bütünlük sağlandığını söylemek çok güç. Haberleşme teknolojileri alanında yapılan yatırımlardan sonra, kamu kurumlarındaki teknoloji yatırımları anlam kazanmıştır. İşlemlerin hız kazanması, bilginin paylaşımı ve personel verimliliği gibi kamu yararına birçok fayda ortaya çıkınca bu alandaki yatırımların doğruluğu kanıtlanmış oldu. Teknoloji alanında kamunun daha fazla etkin rol alması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle personel eğitimlerinin artırılması yapılan yatırımın efektif kullanılması için çok önemlidir.
Öncelikle hızlı bir şekilde haberleşme altyapımızın her anlamda diğer dünya ülkeleri standartlarına çıkartılması gerekir. Kurumlar ilk başta teknoloji kullanımına yönelik personel yaklaşımını olumluya çevirmeliler. Eğitim alanında BT yatırımlarına son derece önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemiz nüfus potansiyelini ilerde üretime taşıyabilmek için yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyacaktır. Kalifiye bir gençlik yetiştirmek için dünyanın kullandığı eğitim teknolojilerini, eğitim sistemimize kazandıracak yatırımların acil yapılması gerektiğini düşünüyorum. Teknoloji sınıflarını çok hızlı bir şekilde uygulamaya sokmalıyız. Eğitim alanında teknolojiyle yetişen genç nesillerin ileride bizim üretim gücümüze büyük katkısı olacaktır. Çünkü günümüzde en büyük açığımız teknolojiyi kullanabilen yetişmiş iş gücüdür. Kurumların BT yatırımlarında en önem vermesi gereken konuların başında, bu alandaki güncel gelişmeleri mevcut sisteme bütünleştirilmelidir. Yazılımlar başta olmak üzere tüm yeniliklerin sıkı bir şekilde takip edilmesi şarttır. Aslında kurumun hangi alanda vatandaşa hizmet etmek için var olduğuna bakması gerekir. Sonrasında en efektif yolun ne tip bir BT yatırımından geçtiğinin planlanması kolay. Yeter ki önce sağlam bir altyapı kurulumu yapılsın. Kurumlarda gördüğümüz en büyük aksaklık yetersiz bir altyapıdan çok büyük beklentilere girilmesidir. Güvenlik ve savunma alanındaki kurumların bu alanda yaptıkları planlama ve uygulamalar diğer kurumlar tarafından da örnek alınmalıdır.”