Sorunun yanıtı: Evet. Nişasta-un temelli bu yemeği nohut unuyla yaparak örneğin. Buradaki yenilikçilik elbette sadece ABD’deki girişimci Brian Rudolph’u ilgilendiriyor. Çünkü bizim kültürde tanıdık: Nohut unu Rumeli ve Anadolu’da bilinir, kullanılır. Kendine özgü lezzetli tadı ve dokusu olan nohut ekmeği, bizim kültür için yeni değil, eski... Ama şimdi, yüzyıllardır kullanılan nohut unundan ekmek değil, makarna yapmaktan söz ediyoruz. Yenilikçilik burada...
Brian, makarnasını yapmak için 1.3 milyon Dolar bulmuş. Gerekçesi: Nohutta iki kat protein var. Dört kat lif var. İtalyan makarnasına göre yarı yarıya daha az kalorili. Diet ve kilo takıntılı milyonlar için bulunmaz bir “yeni” yiyecek. Banza markasıyla ABD’de bin 700 noktada satılmaya başlandı.
Marka mesajına (vaadine) bakınız: “Şahane makarna, suçluluk duymadan.” İletişim üstadımız Ali Saydam’ın tanımıyla marka vaadi, hedef kitleye hangi rasyonel ve/veya duygusal faydanın sağlandığının ifade edilmesidir. Bu, doğru olarak kodlanmış bir mesajla mümkün. Çünkü algı, gerçeklerden daha güçlü olabilir: “Şahane makarnamızı dietti, kaloriydi, göbekti, kalçaydı düşünmeden yiyebilirsiniz.” Marka vaadi, doğrudan mideye hitap ediyor. Ama gerçekten sağlıklı bir beslenmeye de hitap edecek mi acaba?