Handan Aybars

Metin Yazarı

Sürdürülebilirlik, kurumsal öncelik

8 dakika okuma süresi.

Tekstilden enerjiye, çimentodan ambalaja, sağlıktan eğitime ve liman işletmeciliğine kadar 11 farklı sektörde faaliyet gösteren SANKO Holding, dijital dönüşüm projeleriyle iş süreçlerinde köklü değişiklikler gerçekleştirdi. Öncelik ise faaliyet alanlarının tümünde ortak ve sürdürülebilir bir dijital altyapı kurmak oldu. SANKO Holding CIOsu Köksal Küçükada, farklı sektörlerdeki şirketlerin iş süreçlerinde standartlaşmayı ve entegrasyonu sağlayarak, operasyonel verimliliği artırmayı amaçladıklarını vurguladı. Bu kapsamda, 2020 yılında SAP S/4 Hana platformu ile dijital dönüşüm yolculuğu da başladı. Gelinen noktada, 100’den fazla şirketi, 165'in üzerinde üretim tesisini ve 70'ten fazla fiziksel lokasyonu bu ortak platformda entegre ettiklerini vurgulayan Köksal Küçükada, bu dönüşüm ile süreçlerin hızlanması, verilerin daha doğru ve güvenilir olması, yönetim kararlarının etkinliği gibi temel kazanımlar sağladıkları bilgisini verdi. ERP dönüşümüne ek olarak, robotik süreç otomasyonu (RPA) ve yapay zekâ destekli çözümler ile manuel işlemleri azaltarak çalışanların daha stratejik görevlere odaklanabilmelerini sağlamak da dijital dönüşüm hedefleri arasında. Bu yatırımlarla holdingin gelecekteki küresel rekabet gücünü artırmayı hedeflediklerini vurgulaya Köksal Küçükada, sorularımızı yanıtladı:

 

Yönetim, bu yatırımları nasıl değerlendiriyor? Sonuçta tek şirketteki bir yatırım değil, holding bütününü, farklı sektörlerdeki şirketleri kapsayan yatırımlar söz konusu.

SANKO Holding'de dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımları, yönetimimizin uzun yıllardır benimsediği stratejilerden biri. Bu yatırımlar, yönetim kurulumuz tarafından yalnızca güncel bir gereklilik olarak değil, aynı zamanda grubumuzun uzun vadeli vizyonu ve rekabetçi konumu için stratejik bir kaldıraç olarak değerlendiriliyor. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerimizin ortak bir dijital platform altında entegre olmasının yaratacağı sinerji ve verimlilik, yönetimimizin vizyonunun temel parçalarından biri. Bu süreçte, kurucumuz Sani Konukoğlu’nun "İşletmesini yenilemeyen tesis, sahibini yeniler." yaklaşımını şirket kültürümüzün merkezine koyarak, teknolojiyi operasyonlarımızın ve iş süreçlerimizin ayrılmaz bir parçası haline getirdik. Yönetimimizin bu yaklaşımı ve güçlü desteği sayesinde dijital dönüşüm projelerimizi etkin bir şekilde ilerletiyoruz.

 

Bilişimde odaklanmayı, uzmanlığı pekiştirmeyi hedeflediğiniz alanlar neler?

Holding bünyesinde uzun yıllardır faaliyet gösteren SANShine Digital, yalnızca holding şirketlerine değil, dış müşterilere de hizmet veren bir BT organizasyonuna sahip. Odak alanlarımız arasında AI, RPA, büyük veri analitiği, bulut çözümleri ve IoT yer alıyor. Bu alanlarda halihazırda önemli bir birikimimiz, operasyonel ve uygulama deneyimimiz var.

SANKO için geliştirdiğimiz yapay zeka platformumuz “SANWise”, holding genelinde hem çalışanlara hem müşterilere destek sunan, doğal dil işleme ve otomasyon becerileri yüksek bir sistem. Bu sistemle birlikte kalite kontrol, satış, insan kaynakları, üretim gibi farklı işlevlerde özelleşmiş botlar devreye alınmış durumda. Örneğin, SalesWise botumuz saha satış ekiplerine veriyle destek sağlarken; İK süreçlerimizde de belgeleri anlayan, öğrenen ve aksiyon alabilen SANWise yapay zekâ çözümlerimiz aktif olarak çalışıyor. Enerji ve üretim sektörlerinde dijital ikiz uygulamalarıyla entegre akıllı fabrika projeleri geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu uzmanlıklarımızı hem içeride hem de dışarıda sunduğumuz hizmetlerde daha ileriye taşımayı sürdüreceğiz.

 

Holding bünyesindeki şirketlerin çalışanları bu yatırımları nasıl değerlendiriyor, size geri dönüşleri nasıl?  

Farklı sektörlerin yanı sıra farklı şehirlerde hatta ülkelerde faaliyet gösteren çok geniş bir organizasyon yapısına sahibiz. Bu çeşitlilik içinde dijital dönüşüm projelerimizin en önemli etkilerinden biri, farklı coğrafi bölgeler arasında güçlü bir iş birliği ve ortak dil oluşmasına katkı sağlaması oldu. Ortak sistemler sayesinde şirketlerimiz arası bilgi paylaşımı kolaylaştı, süreçler daha entegre hale geldi ve çalışanlarımız arasındaki kolektif çalışma kültürü güçlendi. Bu süreçte sadece teknolojik altyapı yatırımları değil, insan odaklı gelişim programları da hayata geçirildi. Holdingimizin İnsan Kaynakları ve Organizasyonel Gelişim ekipleri tarafından yürütülen eğitimlerle çalışanlarımıza dijital okuryazarlık, veri farkındalığı ve özellikle yapay zeka uygulamaları konusunda kapsamlı içerikler sunuldu. Bu eğitimler, yalnızca yeni sistemleri anlamalarını değil, onları etkin ve yaratıcı biçimde kullanmalarını da sağladı. Geldiğimiz noktada, dijitalleşme yalnızca teknolojik dönüşüm değil, aynı zamanda kültürel bir gelişim alanı olarak tüm organizasyonumuza yayılmış durumda. Çalışanlarımız, bu ortak vizyonun parçası olarak hem dönüşüme katkı sunuyor hem ondan değer elde ediyor.

 

Sürdürülebilirlik konseptini ve bunun BT'ye yansımasını nasıl tanımlıyorsunuz?  

Sürdürülebilirlik, SANKO Holding’in yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik sorumluluklarını da içeren bütüncül bir değer yaklaşımıyla ele aldığı bir öncelik. Bugün enerji verimliliğinden karbon ayak izi azaltımına, atık yönetiminden sürdürülebilir hammadde kullanımına kadar birçok alanda teknoloji yatırımlarıyla bu hedefleri destekliyoruz. BT tarafında ise hem akıllı üretim sistemleriyle kaynak tüketimini minimize ediyoruz hem de IoT tabanlı çözümlerle izlenebilirliği artırarak sürdürülebilirlik verilerini gerçek zamanlı yönetiyoruz.

 

Bilişim ve dijitalleşme başlığında ne gibi yatırım planlarınız var?

2025 yılı, dijitalleşme vizyonumuzu ileri taşıyacak yeni adımların atılacağı güçlü bir dönem olarak planlandı. Holding genelinde RPA, AI ve verimlilik yılı ilan edildi. Holding genelinde devreye alacağımız yapay zeka destekli merkezi bot sistemi, karar destek süreçlerinde otomasyonu ve çevikliği bir üst seviyeye çıkaracak. Enerji ve üretim sektörlerinde dijital ikiz projeleriyle donatılmış akıllı fabrikalarımızın kapsamını genişletiyoruz. Ayrıca sağlık sektöründe SANKO Üniversitesi Hastanesi'nde görüntü işleme ve prediktif analizle desteklenen tanı sistemlerini yaygınlaştırıyoruz. SANKO Üniversitesi ve SANKO Okulları’nda da sürdürülebilir dijitalleşme ekseninde altyapı yatırımları ve bilgi güvenliği projeleri 2025 ajandasında önemli bir yer tutuyor. Her sektörün ihtiyacına özel yapılandırılmış dijital çözümlerimizle iş ortaklarımızın ihtiyaçlarına uygun hizmetler sunuyoruz.

 

Tüm bu dijitalleşme yatırımları ile hedefleriniz neler? Bunun için orta ve uzun vadede ne gibi dijitalleşme yatırımlarına imza atacaksınız?

Hedeflerimiz, sadece verimlilik veya süreç otomasyonu değil; karar alma kalitesini, çevikliği ve rekabet avantajını sürekli olarak artırmak odaklı bir dönüşüm stratejisinin parçası. Orta vadede, yapay zeka destekli karar sistemlerinin tüm operasyonel alanlara entegre edilmesiyle daha hızlı ve veriye dayalı aksiyon alma kabiliyetimizi artırmayı hedefliyoruz. Uzun vadede ise veri mimarisini uçtan uca yeniden tanımlayan yaklaşımı benimseyerek tüm sistemlerimizi IoT, yapay zeka ve ileri analitik üzerine inşa ediyoruz. Bugün SAP S/4 Hana altyapısı üzerinde 100’den fazla şirketimizin tek bir sistemde entegre çalışmasını sağlayan bu mimari, dış müşterilere de açılarak, ölçeklenebilir çözümler sunma kabiliyetimizin temelini oluşturdu.

 

'Doing digital' felsefesinden 'being digital' konseptine geçişte kendinizi nerede görüyorsunuz? Daha neler yapmak gündeminizde?

“Being digital” yaklaşımı bizim için yalnızca bir terminoloji olmanın ötesinde, iş yapış kültürümüzün temel bir bileşeni. SANKO’nun kurum kültüründe, üzerine eğildiğimiz herhangi bir konuyu bütün bileşenleriyle içselleştirmek yer alıyor. Dolayısıyla SANKO yıllardan beri “being digital” yaklaşımını tam anlamıyla özümsemiş hem tesislerini hem insan kaynağını dönüştürmüş ve iş yapışına dijital olmayı entegre etmiş bir kurum. Önümüzdeki dönemde bu dijital kimliği daha da güçlendirecek eğitim programları, kurum içi hackathon’lar ve inovasyon laboratuvarları ile dijitalleşmeyi sadece “yapan” değil, onu yaşayan bir organizasyon olma iddiamızı sürdüreceğiz.