Gazeteci Azime Telli, hiç üşenmemiş, Türk twitter materyalinden bir seçki yapmış. “Büyük Türk Twitleri” başlıklı 127 sayfalık sempatik kitabında (Alfa Yayınevi) bunları sergiliyor. Kitabı almanızı önererek, birkaç örnek aktarayım:
l Twitter’dayım. Öyleyse varım.
l Şu gök kubbede baki kalan hoş bir twit imiş.
l Sözlükte hamdım. Facebook’ta piştim. Twitter’da yandım.
l Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor. Twitter’ı kapalı ya da abi çalışıyor olabilir. Lütfen daha sonra tekrar arayınız.
l Twitter insanları kesinlikle düşünmeye sevk ediyor. Şimdi ne yazsam acaba?
l Türk eğitim sistemi öğrenci tipolojisi: Sınavda test. Kantinde tost. Stresle dost. Geleceği lost.
l Düğün videomuzu tersten oynattıkça sevinçten uçuyorum. Yüzükler çıkıyor. Karım salondan çıkıp bir arabaya binip gözden kayboluyor... Süper.
l Yürürken, koşarken, otobüsteyken, “Fotoğraf makinem burda olsa da şunu çeksem süper olur” diye düşünüyorum. Objektif bakış açısı bu olmalı.
l Garplılar bir ip cambazını “ha geçti ha geçecek” diye seyredermiş. Şarklılar ise, “ha düştü ha düşecek” diye.
l Bir holdingde kırk yıl çalıştı, emekli oldu, öldü. Kurumsal dergideki bir paragraflık taziye yazısında adını bold yaptılar. İşte sana hayat.
l Koyunlar arttıkça “koç”lar da arttı: Yaşam koçu, yönetici koçu, para koçu, enerji koçu, spor koçu, kariyer koçu, doğum koçu...
l Bütün kapıları açabilen iki kelime vardır: Çekiniz ve itiniz.
l İnsanlık, bugün de para karşılığında değer kaybetti.
Twitter filozofları
2 dakika okuma süresi.